-
1 borç
борщ (м) долг (м) задо́лженность (ж)* * *озвонч. -cu1) долг, заёмborç almak — взять в долг, заня́ть
borca batmak — погря́знуть в долга́х
borç bini aşmak — быть по́ уши в долга́х, быть по го́рло в долга́х
borca girmek — влезть в долги́, задолжа́ть
borcunu kapatmak — вы́платить долг, погаси́ть задо́лженность
borcunu ödemek — заплати́ть [свой] долг
borç paça(sın)dan akmak — быть в долгу́ как в шелку́
2) перен. долг, обя́занностьborcumdur — э́то мой долг, э́то моя́ обя́занность
borcunu bilmek / saymak — счита́ть [свои́м] до́лгом
namus borcu — долг че́сти
••borca içen iki kez sarhoş olur — посл. кто пьёт в долг, быва́ет пьян два́жды
См. также в других словарях:
borç yemek — borçla geçinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
borç — 1. is., Rus. Borş 2. is., cu 1) Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim. P. Safa 2) mec. Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe Vatan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük